İstinye Park

 Pazar günü sabah yedi buçukta kalktım ve kedilerime mama verdim. Su değiştirdim ve tuvalet temizledim. Sonra yine yattım. Birkaç saat sonra Mustafa '' kahvaltı hazır.'' dedi. ... ve uyandım. Mustafa menemen yaptı. Kahvaltıdan sonra bulaşıkları yıkadım, Mustafa biraz dinlendi. Sonra biz yeni arabamızla yola çıktık. Bir sene sonra ilk defa İstinye Park'a!! (bir sene olmuş zaman ne kadar çabuk geçiyor)


İstinye Park'ta kocaman bir Noel ağacı vardı. Biz ağacın önünde fotoğraf çektik ve gezdik. Mağzalara bakarak oradaki atmosferin tadını çıkardık. Kahve içip biraz dinlenelim dedik. Satrbucks'ta yer bulduk. Mustafa kahve almak için sıraya girdi, ben oturup onu bekledim. Beklediğimde sol tarafıma bir adam gelip oturdu. Çantam ve ceketim oradaydı. ''kaldırayım mı?'' diye sordum. Adam ''Hayır gerek yok çok teşekkür ederim sorduğunuz için çok naziksiniz.'' dedi. Sonra kendi kahvesini (americano) içimeye başladıktan sonra ''sen de americamo içer misin?'' diye bana sordu. ''Hayır eşimi bekliyorum teşekkür ederim.'' deyince sustu:))


Mustafa kahve alıp masaya geldi. Biraz önceki hikayeyi anlattığımda ''Türkiye'de erkeklere dikkat et.'' diye uyardı. Sonra biz kahve içerek sohbet ettik. Neden bilmiyorum ama kafede sohbet etmeyi evde sohbet etmekten daha çok severim. Genelde evde çalışıp vakit geçirdiğim için dışarıda sadece kahve içmek bile bana iyi geliyor. Çok keyifli bir vakit geçirdim. 


İstinye Park'tan çıktıktan sonra Fatih'e şırdan yemeye gittik. Orada meşhur bir şırdancı var (Şırdancı Mehmet). O kadar çok kalabalıktı ki park edecek bir yer bulmak çok zordu. Şırdanı daha önce hiç yememiştim o yüzden çok merak ediyordum. Görüntüşü ile ilgili hiçbir şey demiyorum ama tadı o kadar güzel ki!!! Bayıldım. 


Saat sekizde eve döndük. Kedilerimizle kavuştuk. Güzel bir gündü.




コメント

人気の投稿